Ezber bozan şeyler -3 (Amerika! Özgürlükler Ülkesi!)

Amerika her ne kadar iki parçalı kocaman bir kıtanın adı olsa da Amerika Birleşik Devletleri’ne kısaca Amerika deriz biz. Çocukluğumuzdan beri tv ekranlarıyla, sinemayla, kitaplarla, dergilerle ve şimdilerde de internet aracılığıyla Amerikan kültürünün cazip ve hoş yönlerine maruz bırakıldığımız için çoğumuzun hayallerinin ülkesidir. Çünkü Amerika denince akla “özgürlükler ülkesi” gelir. Bunu da bizim gibi ahlak kurallarının önemsendiği ülkelerde yaşayanlar özentiyle “yaaaa ne güzel, her şey serbet, istersen markete donla gir, istersen sokakta aşna fişna yap, kimse dönüp bakmaz” diyerek hayallerinin en pamuk köşesinde saklar.

Her haltın serbestliği anlamına getirilen özgürlük olgusu sınırlandırılmadığı zaman neler olabilir peki? Şu video bu sorunun cevaplarından yalnızca biri. Tek örnek olması ile bile kan dondurucu.Daha bunun gökkuşaklıların özgürlüğü gibi başka bir boyutu daha var. Oralara girmeden kısıtlı bir yerden bakmaya çalışarak bugün de Amerika’nın özgürlükler ülkesi oluşu ile ilgili ezberlerlerimize minik bir projektör tutalım.

Hadi diyelim… Oh ne güzel, öyle özgür öyle özgürler ki, ne halt yersen ye kimseler dönüp bakmıyor, ne cici ne güzel ne âlâ. Hadi yine diyelim… oldu da başına bir iş geldi, oldu da ölüp gebermek üzeresin, bir aman diyesin var, biri el uzatsa da bir tutunabilsem gibi son derece insani bir çaresizliğin var. E ama o insanın elini uzatması için dönüp önce sana bakması gerek. Oldu mu şimdi! Sınırsız özgürlüğün kodlandığı beyinlerde buna hiç yer kalmış mıydı? Ölüp gebermek üzeresin. Kime ne? Al sana özgürlük!

Kimgary’nin (Kim Gary mi acaba?) çektiği bu videolar Philadelphia’nın bir bölümü yalnızca. Pek çok eyaletin pek çok yerinde benzer yaşamları süren kişiler çok fazla ve günden güne de sayıları artmakta. Dediğim gibi bu örnek ise özgürlüğün sadece küçük bir bölümü, uyuşturucu ve homeless boyutundan kısa bir kesit. Daha diğer özgürlük alanlarına kapı açmadık bile! Belki bir gün oralara da gireriz. Bence girmeliyiz.

Amerika Amerika!

İşe yarayanları ekonomiye katkı sunduğu sürece koruyan kollayan

Yaramayanları ise ne halleri varsa görsünler diyerek özgürlükleri ile başbaşa bırakan

Amerika!

Bu yazı dobra dobra içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

4 Responses to Ezber bozan şeyler -3 (Amerika! Özgürlükler Ülkesi!)

  1. özlem dedi ki:

    Ben de biraz başka bir yönden bu konuya değinmiştim.
    https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2023/07/agac-ev-sohbetleri-204.html?sc=1689863820594#c7621684240400573395
    bir yorumdaki soruyada senin bu yazını ekledim.
    Sağol bu video ve yazı için.

  2. rusyena dedi ki:

    Sen de sağol Özlemcim… Hemen gidip yazını okudum… farklı yönleriyle yazsak da aynı payda da buluşuyoruz. Bu konular ne tv kanallarında ne sosyal medyada tartışılıp konuşulmuyor hiç. Oysa sık sık dile getirmek gerek. İnsanlığın gitmekte olduğu yer uçurum gibi görünüyor, yönü değiştirilmezse…
    Blogundaki yorumuna cevaben ben de bir yorum yazdım. Burada keseyim bari. 🙂

  3. tülin Bozkoyunlu dedi ki:

    Ne de güzel anlatmışsın Ruşi. Yakın arkadaşım yeni döndü oralardan.Tek başına Road66 yaptı. Gittiği her yerden bize de videolar yolladı. Metro istasyonları bile uyuşturucu kokuyor, genç,yaşlı bir sürü insana giyinik demek zor. Evsizler neredeyse zorbalıkla yardım talep ediyor. Yine de ABD nasıl da janjanlı bir pakete hapsediyor tüm bunları. Filmlerde evlerinin bakımlı bahçesinde mangal yapan, çok çocuklu, çok köpekli aileler. Noel ağacı altına konan süslü hediye paketleri, kafa derisi yüzen kızılderililere karşı iyi kalpli (!) kovboylar… Amerikan filmi bile izlemek istemiyorum bazen. Bazen de o abartılı, mutlu tesadüflü, iyimserlik pompalayan masallara ben de dalıp gitmek istiyorum. Ah! Ne çok yazdım 🙂 Unutmadan, Amerika”dan dönen arkadaşım her zaman davranışlarından şikayet ettiği oğullarını başka türlü seviyormuş şimdi 😉

  4. rusyena dedi ki:

    Güzel bir güzergah seçmiş. Üç beş günlük turlarla gezmeler gidilen ülkeleri tanıtmıyor, turistik empozeler yapıyor. Böylesi gerçekçi ziyaretleri seviyor ve yeğliyorum ben de. Yeğenim de eşi ve kızını alarak buradaki konfrolu ve gayet rahat yaşamını bırakıp iki ay kadar önce ABD ye taşındı. Şimdilerde iş kurma aşamasında ve bu vesile ile uzun soluklu vize alıp sonrasında da Amerikan vatandaşı olmayı planlıyor. Georgia eylaetindeler ve sık sık yemyeşil doğadan, yerleştikleri sitenin havuzundan görüntüler paylaşıyorlar. Giderken arkalarında bıraktıkları yaşam bu yeni yaşamlarından kat kat iyi. Üstelik denizle ve doğa ile daha çok içiçe idiler. Henüz geleceklerini tayin edip önlerini göremiyor olsalar dahi çok mutlular ve ülkemizdeki ekonomik sıkıntı üzerinden yeni hayatlarının ne kadar da hoş ve yeni vatanlarının ne kadar da iyi bir yer olduğunu paylaşıyorlar. Onları öyle gördükçe Amerikan rüyasının bir zihin işgali olduğunu bilmekle beraber saplandığı derinliği şimdi daha da iyi anlıyorum. Evet ABD tüm çirkinliklerini, tüm olumsuzluklarını öyle bir janjanlı pakete hapsetmiş ki, herkes o rüyada yaşamak istiyor. 😦
    Route66 yı seçen arkadaşın kendine aslında çok büyük bir iyilik yapmış Tülincim. Görünenin arka taraflarını da görebilmek iyidir her zaman.

Yorum bırakın