“Bugün görsel zevk günü, bakmaya doyamadığın instagram hesapları ile tanıştır bizi.” demiş sevgili Ezgi… Bakmaya çok fazla zaman bulamasam da, bulduğumda bakmalara doyamadığım çok fazla instagram hesabı var… Fotoğraf ve Gezi hesapları kapılarını öncelikle tıklattıklarım… https://www.instagram.com/anastasia.hm/ https://www.instagram.com/dianamiaus/ https://www.instagram.com/corrine_t/ https://www.instagram.com/helloemilie/ https://www.instagram.com/vitalia_boyko/ … Okumaya devam et
İki gündür evdeyim… Beni yatak yorgan yatıran gribime inat, yaz gelmiş de çikolatalı dondurmasına kavuşmuş çocuk mutluluğu var içimde… Son bir kaç yıldır Charles Dickenscığımın romanlarından uyarlanan dizileri (bazılarını bir kaç kez izleyerek) büyük bir iştahla tüketip “Victor Hugocuğumun romanları … Okumaya devam et
Yeni yılla birlikte blog yazma iştahım kabardı sanırım… 🙂 pc başına geçtikçe bloga bir şeyler yazayım istiyorum. Sevdiğim instagram hesapları da hayli fazla iken hemencecik birini daha paylaşayım istedim. Bu kez @picture.it.pretty yi seçtim. Hesabın sahibi iki kız kardeş az … Okumaya devam et
Sokak lambalarına bayılırım… Sokak lambalarından sızan o süzgün sarı ışığa çok bayılırım… Hele vakit akşam olmuş, sürücüler araçlarının farlarını yakmış, güzergahlarını aydınlatma çabasına düşmüş de karanlığın içine o küçücük farlardan uzun uzun, sarı sarı ışıklar vurmuşsa çok çok bayılırım… Ama … Okumaya devam et
Henüz ilkokula gitmiyordum… Gülşen ablam ayrı bir köy okuluna, Ayşen ablam da ayrı bir köy okuluna ilkokul öğretmeni olarak atanmışlardı. Ve o köylere en kolay trenle gidiliyordu. Ben ilk keyifli tren yolculuklarımı o köylere yaptım… İkiz kardeşimle öyle çok sevdik … Okumaya devam et
İlla ki İngiliz dönem dizisi olsun… İçinde kırlar, cottage tarzında köy evleri, atlı arabalar, uzun elbiseler, şapkalar… kısacası (her ne kadar Amerika’da çekilmiş olsa da) “Küçük Ev”i hatırlatan görüntüler taşısın derken… sevgili google amca “Lark Rise to Candleford”u çıkardı karşıma… Amma … Okumaya devam et
Uzun uzun “güz aylarında kuruyup dökülen ağaç yaprağı” demektense, tek vuruşluk, bir çırpılık söylemle “gazel” deyivermiş birileri… Belli ki sonbaharla derince bir muhabbet, bir gözlem içindelermiş.. bu muhabbet, bu gözlem onları öyle sarıp sarmalamış, kendine öyle bir odaklamış ki, her … Okumaya devam et
Hemen hemen her ay en az bir adet de olsa, çiftlik temalı film izlemeye zaman ayırıyorum. Çünkü çiftlikte geçen filmlere bayılıyorum. Çünkü orada çok sevdiğim doğa var, doğa ile başbaşa olmalar var, doğal yaşamlar var, doğası bozulmamış saf ilişkiler, komşuluklar, … Okumaya devam et
İnstagramın birbirini ve kendini tekrar eden hesapları ile sıradanlaşıp çoğunluk bir zaman kaybına dönüşmesi hali ile cazibesini kaybettiği şu günlerde yine de içimi ısıtan, arada sırada da olsa bakma-görme duyumu kamçılayan bir kaç hesap var, hala kopamadığım… Onlardan biri de … Okumaya devam et
Limonata tadında film maratonu listemden “Forever My Girl”ü henüz izleyip bitirdim.O kadar kalpçelen, o kadar içe işleyip benliğimi sarıveren ve dinledikçe daha da dinleme isteği uyandıran, hisli mi hisli, içli mi içli, harikulade country parçalar vardı ki, filmden çok o … Okumaya devam et
 | 28 Day Blog Challenge / 22… için özlem |
 | 28 Day Blog Challenge / 22… için rusyena |
 | 28 Day Blog Challenge / 22… için Kiremithanem |
| 28 Day Blog Challenge / 22… için rusyena |
 | 28 Day Blog Challenge / 22… için Ecehan |
 | 28 Day Blog Challenge / 22… için Tülin |
| 28 Day Blog Challenge / 19… için rusyena |
 | 28 Day Blog Challenge / 19… için Naciye |
| 28 Day Blog Challenge / 20… için rusyena |
| 28 Day Blog Challenge / 20… için Ecehan |
